DENIZ KOPUGU
DENIZ KOPUGU Sayfasina Donus
E-MAIL UGUR OKCU
GIDIS

Gidiş geminin rotası ile özdeştir. Bir gidiş bittiğinde yeni bir gidiş beklenir tüm heyecanlarıyla. Yeni bir gidiş yepyeni bir başka yaşamdır. Bu yeni gidiş, yeni birliktelikler, yeni yerler ve bazılarına göre yeni fotoğraflardır. Sürekli yenilenen gidiş, insanı uzaklaştırır kara yaşamının monoton sürekliliğinden.

Deniz adamı, kara yaşamına dönmek için çırpınır durur belirsiz bir zaman diliminde. Dengesini sağlayacak bir dayanak arar nefes almak için. Anlatmak ister duyumsadıklarını, ama sesini duyuramadığını anlayınca daha da bağlanır kendine özgü kapalı dünyasına. Oysa bağırmaktan halsiz kalmıştır. Dinleyen onun sesini duyamadığı için yardımsız bırakır. Ya denize dönüp soluk almaya başlamak, ya da monotonluğun içinde yitip, sonsuza kadar susmaktır önündeki iki seçeneği.

Kimi zaman korkunç fırtınalı bir havada, ara sıra dingin bulutlar altındaki sessiz su kütlesi içinde, ya da bir akşam üzeri sımsıcak gün batımında veya kar sonrası dondurucu soğuk bir günde seyir yapan, 28500 tonluk Necat-A adlı BulkCarrier gemiydi, 28 ay kesintisiz yaşadığım bu çelik kütlesinin adı. Bir kaç kez döndük dünyanın çevresini acı tatlı anıları arkamızda, limanlarda bırakarak.

Denizdeki ticari gemilerin sessiz dünyalarındaki karşıtlık, denizin korkunç gücüne uyum gösterme savaşı içinde, tüm yaşayanlarıyla. Çabuk kırılan yürekleri ile sevgiye duydukları özlemi, sert dünyalarının içinde saklamaya çalışan, arkadaşsız denizcilerin yaşamıdır bu. İşte denizdeki aykırı dünya.

 

Karamsarlık sardı her yanımı,
Yaşam güzelliklerini yitirdi birden,
Sıkılıyorum.

Özgür olmak,
Yüzümü rüzgara dönmek
Ve gözlerimi kapamak istiyorum,
Hiçbir şey düşünmeden,
Saatlerce öyle kalmak,
Vücudumun üşüdüğünü duyumsamak,
Sıkılıyorum.

Sonra,
Sonrası gene demir kütlesi,
Bitip tükenmek bilmeyen su yığını,
Gene aynı makine sesi,
Monoton ve durağan.
Zaman zaman şarkı söylüyor
Bazen bir marş
Bazen de tempolu bir müzik,
Karamsarlık işte.

 

Denizdeki insan, değişimi sürekli izlemekten yorulduğu dönemlerinde karamsar olur. Kapanır kendi içine. Ama bu süreç kısadır. Özellikle dalgaların bitmek bilmediği dönemlerde yaşanır bu bıkkınlık. Bırakmak, kaçmak ister gemiden. Bıkmıştır sürekli sallanan bu çelik kütlesinde yemek yemekten, sürekli ölümü düşünmekten, banyo yapmaktan ya da dışkısını tuvalete bırakmaktan. Çok bezgindir artık. Ama deniz düzeldiğinde, dalgalar bittiğinde hemen unutur tüm olumsuzlukları. Tekrar canlanır. Yeniden zevk almaya başlar yaşamdan. Hem de bir öncekinden çok daha fazla. Sanki yeniden doğmuştur. Ölümü ve doğumu duyumsamıştır bu kısa sürede. Denizcinin farklı, çapraşık ve çelişki dolu dünyasıdır Gidiş.

Hiçbir zaman bakmaktan usanılmayacak denli güzel olan gözlerinin, nice mutlu yıllarda, insanlara sevgi dağıtması dileğiyle, 1999 yılı herkes için kutlu olsun.

10/01/1999

Uğur Okçu

Gidiş'in Fotoğrafları

Deniz Köpüğü Sayfasına Dönüş


ADA-NET